Kazım’ın Hopa’sı ve ‘Sol İttifakın’ Büyük Çaresizliği – Hopa/Komite

Bugün 2005 yılında kanser nedeniyle aramızdan ayrılan Kazım Koyucu’nun ölüm yıldönümü. Kazım uzun yıllar karadeniz sahil yolunun yapılmasına, Artvin’de ilk kez maden çıkarılmasına ve cernobilin yarattığı radyasyon etkilerine karşı geliştirilen doğanın yağma ve talanı pratiklerine karşı mücadele içersinde yer aldı. Kazım’ın etkilendiği, büyülendiği ve büyüsünü büyütmek istediği şey kendinden önce bu topraklarda inşa edilen ilkeli devrimcilik çizgisiydi. Kazım bu çizgiden aldığı güç ve kültürle Karadeniz’i mengene alan milliyetçi şoven havayı, ürettiği sanatla dağıtıp yeni bir biçim ve tarzın üretilmesine büyük katkı sundu. O, herkesle “iyi geçinerek” karşı olduğu şeyle çarpışılamayacağını bildiği için “Beni herkes sevmesin.” derdi. Ama bugün Hopa’da sahilin yeniden doldurulmasını savunanlar da, sahil yoluna sözde karşı olup Cerattepe başta olmak üzere memleketin birçok yerini yağmalayan, halka küfreden Mehmet Cengiz’den para alıp “muhalif” taraftar grubunu deplasmana götürenler de Kazım’ı seviyor! Sevgileri de solculukları gibi rantsal ve sahte!

İttifaklar, İlkeler ve Devrimci Tutum

31 Mart yerel seçimlerinde ‘’Hopa sol ittifakı’’ adı altında içeriksiz, “aman AKP gitsin de…” diyerek Hopa’nın uzun yıllardır büyük uğraş ve bedellerle inşa edilmiş bağımsız devrimci çizgisini ve bu çizginin potansiyelini CHP’li bir tüccara teslim edenler şimdi ne yapıyorlar?

Kendi içine konuşurak, mırıldanarak ve arkadan dolanarak muhalefet yapıl(a)maz. Hopa halkı bu ittifakın içerisinde yer alanları ve hatta bu ittifakın garantörleri olduklarını söyleyenlerin siyasi sorumluluklarını unutmaz. Hopa Belediye Başkanı ve CHP Hopa İlçe Örgütünün ‘’Biz sahili doldurmayacağız sadece verili durumdaki sahilin devrini almak için bu projeyi onaylayacağız.’’ yaklaşımı kabul edilemez ve gerçeklikten uzaktır. Bu proje onaylandığı anda Hopa sahili doldurulmaya ve yeni rant alanlarının oluşturulmasına açık hale getirilmiş olacaktır.

Bugün gelinen nokta itibarıyla yapılması gereken; bu ittifakın içerisinde yer alan sol, sosyalist grupların gidişatta gerçek anlamda içerik, yöntem ve anlayış olarak bir problem görüyorlarsa Hopa halkına açık ve şeffaf davranıp, sorumlulukları gereği öz eleştirilerini verip bu ittifaktan çekilmeleridir. Şayet problem anlayış değil, dertleri bir teknik mevki-makam meselesiyse ve bu meselenin çözülmesiyle sorunun ortadan kalkacağını düşünüyorlarsa, o ya da bu biçimde bu rantın parçaları olacaklardır. Bu tercihleri de onların yaşamları boyunca boyunlarında ağır bir zincir gibi taşıyacakları utançları olur.

Hopa CHP içerisinde o ya da bu düzeyde Hopa’nın devrimci birikiminden etkilenen, kendine demokrat diyen bireylere sesleniyoruz; Hopa sokaklarında belediye yönetiminiz süresince ve sonrasında başınız dik gezmek gibi bir kaygınız varsa, onurlu bir yaşam için bu projeyi savunanların karşısında yer alın.

Biz Komiteciler başından itibaren Hopa devrimcilerinin, Hopa halkıyla birlikte oluşturacakları pratiğin tek gerçek meşru sol seçenek olduğunu savunduk. Bu savunumuzu maceracı ve gerçekçi bulmayanları defalarca uyardık. Geldiğimiz nokta itibarıyla buruk bir haklılık yaşıyoruz. Biz nasıl ki devlet, sermaye ve düzen güçlerine karşı tavizsiz ve kesintisiz şekilde dövüşerek inşa edilen devrimci birikimin ve toplumsal siyasal konumun egemenler tarafından düzen içine içerilme girişimlerine barikat olduysak, Hopa sahil yolu projesinin karşında Hopa halkının aşılmaz barikatının da başında olacağız.

Devrimcilik ya o ya bu değil, ya hep ya hiç eylemidir…

Hopa/Komite