HDP Kurultayı

HDP’nin 3. Olağan Kongresi, Ankara Spor Salonu’nda toplandı. Kongrede yapılan oylamada, Pervin Buldan ve Sezai Temelli, partinin yeni Eş Genel Başkanları seçildi.

AKP ve MHP’nin ideolojik, politik ve örgütsel olarak “milli mutabakat” adıyla iç içe geçtiği, CHP’nin devletin bekasını her türlü siyasal konumlanışın koşulu haline getirdiği bu dönemde, “ana muhalefet partisi” denilebilecek HDP’nin kongresi otuz binin üzerinde insanın katılımıyla iktidara önemli bir mesaj verdi. Üye ve delegelere yönelik baskınlar, gözaltılar ve tutuklamalara rağmen taban, partisine sahip çıktığını gösterdi.

Kongreye giden süreçte, adaylar belli olduğu halde HDP tabanında kimi kesimler Selahattin Demirtaş’ın eş başkanlığa devam etmesini istiyordu. Fakat kongre öncesi yapılan konferanslarda ismi pek anılmayan Sezai Temelli’nin eş başkanlığa getirilmesinin, HDP’lilerin içine sindiğini söylemek çok mümkün değil. Partiyi oluşturan “bileşen”lerden olması nedeniyle eş başkanlığa getirilen Temelli’nin, bugünkü Saray rejiminin oluşmasındaki en önemli uğraklardan biri olan 2010 referandumunda “yetmez ama evet” kampanyasının yürütücülerinden olması tartışmaların esas noktasını oluşturuyor. Bununla beraber, Kürt Siyasal Hareketi’nin siyasal ajandasının, gidilecek yönü tayin edecek olması sebebiyle isimlere dair etraflı tartışmaların yapılmasına gerek olmadığı gibi bir “iç rahatlığı”nın varlığından da bahsedilebilir.

Sonuçta; HDP, temsil ettiği toplumsal hareketin hâlâ canlı olduğunu ve hiç değilse bu markadan vazgeçmediğini ortaya koyan, her şeye rağmen coşkulu bir kongre gerçekleştirdi. Siyasal hedefleri doğrultusunda bir zafer elde edebilmenin 7 Haziran seçiminin sonrasına kıyasla çok uzağında olsa da HDP’nin tüm hukuksuz saldırılara karşı hâlâ yenilmediği ortada. Bununla birlikte, parti organizasyonundan ziyade, dayandığı tabanın mücadeleciliği ve inatçılığından kaynaklanan bir yenilmemenin ötesinde bu tabana ne verebileceği meçhul. HDP’lilerin gemiyi değil, ülkeyi sallayacak bir liderliğe ihtiyaç ve özlem duyduğu ortada.