8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nde İstiklal Caddesi kadınlara, sokağın asıl sahiplerine yasaklandı. Biz Kadın Komiteleri olarak yasağın ilanı üzerine gerekli açıklamayı zaten yapmış ve yasağa tereddütsüz direneceğimizi ilan etmiştik. 8 Mart’ın direngen çoşkusu ile bir araya geldiğimiz kadınlarla polisin barikatına karşı direndik ve 11’i Komiteci olmak üzere 34 arkadaşımız gözaltına alındı. Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!
Bizler bulunduğumuz her alanda, patriyarkanın ve kapitalizmin tüm saldırılarını birlikte göğüslemeye; devletin, polisin ve sermayenin birlikteliğini teşhir etmeye, onunla mücadele etmeye söz verdik. Yanarak can veren 129 kadın işçinin acısını içimizde hissettik. Gülistan’ın hesabını sormak için o alçakların karşısına tek başına çıkan Aygül’ün öfkesini, Nermin’in baltasını, Türkiye’nin dört bir yanında direnen kadın işçilerin hırsını, Cumartesi Anneleri’nin isyanını kendimize yol bildik. Bugün 8 Mart’a kadınlar ve tarihimizden aldığımız güçle, bilindik ritüelleri tekrar etmek yerine sözümüzü tuttuk.
Söylediğimizin, verdiğimizin sözün gereğini yerine getirdik.
Bu gece kadınlar olarak gücümüzü ve öfkemizi gösterdik. Biliyoruz ki direnerek ve yanyana durarak mücadelemizde hak ettiğimizi alacağız. Taksim’in yasaklanmasıyla bize sınır çekmeye çalışanlara karşı bugün dimdik durduk. Barikatları yıktık ve bu aterkil sistemi de yıkacacağız. Bizi susturmaya çalışın. Biz daha çok bağıracağız. Bugün yıktığımız o barikatlarla size ne kadar güçlü olduğumuzu, fazla olduğumuzu gösterdik. Ne helikopterleriniz, ne atlı polisleriniz ne de gözaltılarınız bizi durdurabilir. Susmadık, susmayacağız.
Kadınlar her gün hayatta kalmak için, tacize, tecavüze, çifte sömürüye karşı direniyor. Biz de 25 Kasım’larda, 8 Mart’larda bu direnişi Soylu’nun, Erdoğan’ın barikatına, polisin şiddetine karşı Taksim’e, İstiklal’e taşımaya devam edeceğiz. Direndik, direniyoruz ve direneceğiz. Polis, Erdoğan, Soylu defol; bu sokaklar bizim!
Kadın Komiteleri
