Fırtınaya göğüs gerenlerin 1 Mayıs’ı

Geçtiğimiz bir yıllık pandemi süreci boyunca sermaye devleti ve patronlar, işçi sınıfını yoğun, sistematik ve yıkıcı saldırılar altında tuttu. Bu saldırıların karşısına çeşitli ekonomik ve demokratik talepler çevresinde gelişen direnişlerle çıkanların küçük ve zararsız gibi görünen isyanları hızla politikleşen nüvelerin işaretini verdi ve milyonları kırıp geçiren sömürü biçimlerinin teşhir edilmesi, farklı toplumsal kesimlere bu sorun ve taleplerin ulaştırılması ve toplumsal dayanışma mekanizmalarını harekete geçirmesi açısından önemli roller oynadı. İşçi sınıfının içine sokulduğu bu sömürü ve adaletsizlik cenderesinde fırtınaya göğüs geren, direnişle yolu açanların 1 Mayıs mesajlarını sizlerle paylaşıyoruz.

Leyla Akıncı – BİMEKS Direnişçisi:

Çalışan, üreten tüm işçi kardeşlerimi selamlıyorum. Ben Leyla Akıncı. 2016 yılına kadar Bimeks teknoloji mağazalarında çalışan 1500 işçiydik. O yıl patronumuz maaşımızı ödememeye başladı ve bu 5-6 ay boyunca devam etti. Biz patronumuzun mali durumunun kötüye gittiğini sanarken durumun hiç de öyle olmadığını öğrendik. Yurtdışına aktarılan para transferlerini, kirli tarikat ilişkilerini ve şatafatlı hayatlarına devam ettiklerini gördük. Bizler de bu duruma karşı Bimeks Direnişi olarak birleştik ve hakkımızı aramaya başladık. Hakkımızı ararken 15 kez gözaltına alındık, darp edildik nezarethanede kaldık. Ancak yılmadık, vazgeçmedik, direnerek güçlendik. Bu yolda bizimle yürüyen tüm işçi kardeşlerim 1 Mayıs işçilerin emek ve dayanışma gününü direnerek selamlamalıdır.

Burhan Tan – PTT KARGO-SEN Genel Sekreteri

Öncelikle; tüm işçi ve emekçi kardeşlerime selam olsun. İsmim Burhan Tan. PTT bünyesindeki taşeron işçilerin örgütlenmesi için il il gezerek haklarını savunduğumuz ve bunu birer taşeron işçisi olarak gerçekleştirebildiğimiz için diğer sendika yöneticilerimizle birlikte işimizden edildik. Kod-29 adaletsizliği ve haksızlığının karşısında durmak için 110 günü aşkın süredir direnen bir işçi kardeşinizim. Bizler işçi ve emekçiler olarak ülkenin her yerinde direniş çadırlarının kurulduğu ve direniş ateşlerinin yakıldığı, sömürünün derinleştiği bir dönemde 1 Mayıs’ı coşkuyla karşılamayız. İster sendikalı olsun ister olmasın, dirensin veya direnmesin işçi ve emekçiler olarak her yerde ezilen ve sömürülenleriz. Ve ancak mücadele ederek, birleşerek alacağız her şeyi. Haklarımız bize altın tepside sunulmadı, sunulmayacak. Korkuya yer olmadan işçi kardeşlerime sloganımızı hatırlatıyorum: İşçiler üretiyor, işçiler yönetecek! İşçi sınıfının 1 Mayıs bayramını kutlarım.

İbrahim Yılmaz – Ermenek Maden Direnişçisi:

31 Ağustos 2020’de alınterimizin karşılığını almak için Bağımsız Maden-İş Sendikası öncülüğünde direnişe başladık. Eylemi başlatana kadar parası olmayan, maaş tazminat size haram diyen sözde dindar patron bir anda 10 aylık maaşımızı birden yatırıp bize Kod- 29’dan çıkış verdi. Bir sürü hakkımızın içeride kaldığını tespit edince bu haklarımız için yürüyüşe geçtik. Her seferindeyse güvenlik kuvvetleri tarafından joplandık, biber gazı yedik, yetmedi hakarete uğradık. İlçede bize darp raporu verilmesi engellendi, defalarca gözaltı oldu, yetmedi mahkemelere sevk edildik. Bunlar bizi asla yıldırmadı, ezilmiş hakları gasp edilmiş bir emekçi olarak 1 Mayıs’a giderken işçi kardeşlerime tavsiyem kimseden korkmadan bildikleri yolda ilerlemeleri çünkü bu yol onurun yoludur.

Hüseyin Gül – Migros Direnişçisi:

Migros Direnişi’nden selamlar… Kapitalist düzenin ve sermaye hegemonyasının işçiler üzerindeki zulmüne çekiç gibi inen bağımsız sendikalar bir yanıyla kapitalist sistemin kendisi ile savaş verirken bir yandan da yine sermaye saflarında örgütlenmiş sarı sendikalar ile savaş veriyor. Sendikamız DGD-SEN ile 100 günü aşkın süredir Kod-29 zulmüne karşı direniyoruz. Bu vesileyle de 1 Mayıs’ı selamlıyorum ve tüm işçileri ayağa kalkmaya çağırıyorum. Halkın geleceklerinin, umutları ve yarınlarının çalınıp yok sayıldığı, güçsüzleştirilerek terbiye edilmeye çalıştıkları bir zamanda ayağa kalkın! Saltanat süren sermaye patronlarından hesap sorma vaktidir.

Ali Faik İnter – Soma Maden Direnişçisi

Şüphesiz ki emek ve sınıf mücadelesinin en büyük kazanımları eylemler ve grevler sayesinde elde edilmiştir. Sermayenin daha fazla kâr uğruna insan onurunu ve sağlığını hiçe sayan uygulamaları karşısında tepki ve eylem ortaya koymak isteyen işçilerin en büyük korkusuysa mücadelede yalnız kalmak, giderek zorlaşan yaşam şartları içerisinde işini kaybetmek ve evine ekmek götürememektir. Sınıf adına tüm bu kötü senaryoların gerçekleşmemesi için mücadelenin hammaddesi olan işçinin eylemleri ve mücadelelerinin olabildiğince kamuoyu tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Bizleri en çok motive eden ve direnişte güç veren önemli etkenlerden birisi de mücadelemizde sonuna kadar haklı olmamız, haksızlığa ve emeğinin sömürülmesine karşı kutsal ve zorunlu bir mücadele verdiğimize inanmamızdır. İşçiler vermiş oldukları mücadelenin barikatlar arkasında kalmadığını, tomanın müdahalesi sonucu eriyip yok olmadığını, gözaltılarla görünmezliğe mahkum edilemediğini gördükçe daha çok cesaretlenecekler ve daha çok mücadeleci olacaklardır. 1 Mayıs, güçlü sermayedarlara karşı en büyük meydan okuma ve gövde gösterisi arenasıdır, bütün işçiler  bu arenada tek yürek olmalı, birbirlerine mücadele ve kararlılık konusunda and içmeli ve patronlara gerekli gözdağını vermelidir!

AtlasJet Direnişçisi:

Kadınlar mücadeleci bir ruha mi sahipler yoksa hayat onlara özellikle mücadeleci olmayı öğretecek şeyler mi yaşatıyor bilmiyorum ama savaşarak büyümek ve öğrenmek zorunda olduğumuzu biliyorum. Evde, işte, yolda her yerde… Mobbinge, tacize, baskıya maruz kalmak kaçınılmaz bizler için. Ekmeğine el uzatılmamışsa bile bedenine göz dikilmiştir. Tarih takvimlerde değişiyor ama kadınlar ve işçiler için yaşanılanlar beden değiştirerek tekrar ve devam ediyor. Bu neden bir kadın işçi olarak, uğradığım haksızlıkta takvim beni gösterdiğinde benim için yazılan bu tarihe adımı susarak yazdırmayacaktım. Biz işçilerin hakkı yenmiş ve patronlar korunmuştu. Ama ben bu haksızlığa karşı susmadım, korkmuyorum ve biliyorum ki sesim çıktıkça daha güçlüyüm. Sen de emeğine sahip çık ve susma! 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde tüm işçi arkadaşlarıma mesajımdır: Savaşarak kazanman demek diğer tüm kadınlara, işçilere umut olman demek!

*Bu yazı Komite Dergisi’nin Mayıs 2021 tarihli 25. sayısında yayınlanmıştır.